Neler

Yapıyoruz?

Koruma ve Özel Destek Hizmetlerinin İyileştirilmesi

Özellikle hassas grupların temel insani ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilmiş, kişi odaklı koruma hizmetleri sunarak bireylere karşılaştıkları zorluklarla başa çıkma becerisi kazandırıyor ve kişisel dayanıklılıklarına olumlu yönde katkı sağlıyoruz.

Yaygın Eğitime Erişim

Ortaklarımız aracılığıyla, dil ve yaşam becerileri kurslarının yanı sıra istihdam edilebilirliği artıracak meslek kursları, eğitim danışmanlığı, okula kayıt desteği, akran zorbalığı konusunda öğretmenlere destek ve kamu kurumlarıyla işbirliği veya yönlendirme hizmetleri sunuyoruz.

Kültürlerarası Anlayış ve Sosyal Uyum

Yerel düzeyde, sivil toplum ile sosyal hizmet sağlayıcıları arasındaki koordinasyonu ve işbirliğini güçlendirirken hassas grupların içinde bulundukları durum ve sahip oldukları haklar konusunda savunuculuk faaliyetleri yürütüyoruz. Kurumsal düzeyde ise, sivil toplum ve kamu kurumlarının kapasite gelişimini destekleyerek hassas durumdaki bireylerin sosyal ve ekonomik katılımlarını ve yerel toplumla bağlantılı olmalarını teşvik ediyoruz.

Kapasite Geliştirme ve İşbirliği

Türkiye’nin görece daha az hizmet alan bölgelerindeki yerel inisiyatiflerin teknik becerilerini ve yönetsel ve kurumsal kapasitelerini güçlendirmek için bireysel ve kurumsal düzeyde tedbirler alıyoruz. Ayrıca, ortaklarımız ile her düzeydeki kamu ortakları arasındaki işbirliği ve koordinasyon mekanizmalarını güçlendirmek üzere çalışıyoruz.

ADA Türkiye, ortaklarının ve ilgili kamu yetkililerinin kapasitelerini geliştirip farklı paydaşlar arasında ağ oluşturma ve koordinasyonu güçlendirerek dayanıklı bir ortam oluşturulmasına katkıda bulunuyor.
01

Koruma

2022 yılında 4 milyon mültecinin kayıtlı olduğu Türkiye, dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmaktadır (3.7 milyon geçici koruma altındaki Suriyeli, 330.000 uluslararası koruma altındaki birey). Hukuki statüleri ne olursa olsun bu mültecilerin temel insani yardım, hukuk danışmanlığı, psikososyal danışmanlık ve sağlık ile eğitim dahil olmak üzere koruma hizmetlerine ihtiyaçları bulunmaktadır.

Koruma hizmetleri, ADA Türkiye çalışmalarının merkezinde yer almakta ve faydalanıcıları güçlendirme amacıyla bütün uygulama ortağı kurumlarınca sunulmaktadır.

‘Koruma’ bireyin haklarına eksiksiz saygı gösterilmesini sağlamayı amaçlayan bütün faaliyetleri kapsamaktadır. Belirli bir istismar örüntüsünün ilk aşamadaki etkilerinin önlenmesini veya hafifletilmesini, ayrıca insan onurunun geri kazanılmasını mümkün kılacak bir ortamın yaratılmasını gerektirmektedir.

ADA Türkiye ortaklarının mültecilere ve hassas gruplara sunduğu sosyal hizmetlerin faydalanıcıları yalnızca mülteciler olmayıp engelli bireyler ile toplumsal cinsiyete dayalı şiddet (TCDŞ) mağdurları başta olmak üzere özel ihtiyaçları olan bireyleri kapsamakta, tek reisli haneler, refakatsiz çocuklar, LGBTIQA+ bireyler, mevsimlik göçmenler ve çocuk işçiler dahil olmak üzere birçok dezavantajlı grubu sosyal destek mekanizmalarıyla güçlendirmeyi hedeflemektedir. Bu hizmetler sayesinde hedef gruba karşılaştıkları zorluklarla başa çıkma becerisi kazandırılmakta, bu da bireylerin kişisel dayanıklılıklarına olumlu yönde katkı sağlamaktadır.

ADA Türkiye ortakları şu koruma hizmetlerini sunmaktadır:

  • Bireysel Koruma Yardımı (IPA) ve Vaka Yönetimi
  • Hukuk danışmanlığı ve sosyal danışmanlık
  • Psikososyal Destek Hizmetleri (PSD)
  • Güçlendirme
  • Bilgilendirme ve farkındalık yaratma (örn. Sağlıkla ilgili konularda)
  • Cinsel ve toplumsal cinsiyet temelli şiddetin (CTCTŞ) önlenmesi ve CTCTŞ müdahalesi
  • Çocuk koruma hizmetleri
  • Belirli ihtiyaçları olan bireyler (örn. engelli bireyler, cinsel ve toplumsal cinsiyet temelli şiddet mağdurları) için özelleştirilmiş hizmetler
02

Yaygın Eğitim

2022 yılında 4 milyon mültecinin kayıtlı olduğu Türkiye, dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmaktadır (3.7 milyon geçici koruma altındaki Suriyeli, 330.000 uluslararası koruma altındaki birey).

Geçici koruma altındaki Suriyelilerin neredeyse her ikisinden biri 18 yaşında veya daha büyüktür (1.7 milyon) ve öğrencilerin okulu bırakma oranları yüksektir. Suriyeliler arasında okula kayıt oranları ortaöğretimin başında yaklaşık %79’dan ortaöğretimin sonunda yaklaşık %38’e düşmektedir.

ADA Türkiye ortakları tarafından sunulan yaygın eğitim hizmetleri gönüllülük esasına dayalı, herkes tarafından erişilebilir, katılımcı, öğrenen merkezli, bütüncül, destekleyici ve nitelik odaklıdır ve Avrupa Konseyi tarafından belirlenen kriterler doğrultusunda katılımcıların ihtiyaçları temelinde şekillendirilmektedir.

Yaygın eğitim, bireylere yaşam boyu öğrenme fırsatı sunmanın yanı sıra örgün eğitime ek ve/veya tamamlayıcı hizmet işlevi görmektedir. Yaygın eğitim her yaştan insan için tasarlandığından, herkesin eğitime erişim hakkının gözetilmesinde önemli bir işlev üstlenmektedir.

ADA Türkiye hizmetleri kapsamında kapsamında desteklenen faaliyetler aşağıdaki unsurları kapsamakla birlikte bunlarla sınırlı değildir:

  • Sertifikalı Türkçe dil kursları (A1/A2)
  • Günlük konuşma dili kursları (A2 seviyesinin üstü için)
  • Faydalanıcıların istihdam edilebilirliğini artırmak için sosyal beceri eğitimleri (örneğin özgeçmiş hazırlama, sunum becerileri)
  • Akredite firmalar veya ilgili kamu kurumları (örn. Halk Eğitim Merkezleri) işbirliğiyle teknik mesleki eğitim
  • İlgili Türk makamlarından sertifika desteği
03

Sosyal Uyum

2022 yılında 4 milyon mültecinin kayıtlı olduğu Türkiye, dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmaktadır (3.7 milyon geçici koruma altındaki Suriyeli, 330.000 uluslararası koruma altındaki birey).

Mültecilerin sosyal entegrasyonu ve katılımı alanlarında pek çok başarı elde edilmiş olmasına rağmen, mülteciler ile ev sahibi toplum sakinleri arasında hâlâ önyargılar ve çatışmalar mevcuttur. Hem COVID-19 pandemisi hem de ekonomik güvensizlik, yükselen toplumsal gerilim eğilimine etki etmiştir. İhtiyaç temelli sosyal hizmetlerin yanı sıra sosyal destek ve hizmetlere olan talebin artması nedeniyle özellikle hassas gruplar veya risk altındaki bireyler geride bırakılma riski taşımaktadır.

ADA Türkiye ortakları diyalog etkinlikleri, kültürel ve sosyal etkinlikler gibi yerel düzeyde kültürlerarası değişimi ve sosyal uyumu teşvik eden faaliyetleri desteklemektedir. Bu tür düzenli paylaşımlar sayesinde sosyal gerilimlerin azaltılması ve mülteciler ile ev sahibi toplum arasındaki karşılıklı anlayışın geliştirilmesi mümkün olabilmektedir. Sosyal uyumun güçlendirilmesi aynı zamanda ADA Türkiye’nin bütüncül proje yaklaşımına ve İnsani Yardım-Kalkınma- Barış (Üçlü Bağlantı) Ekseni’nin yürütülmesine de katkıda bulunmaktadır.

ADA Türkiye’nin hem mülteciler hem de ev sahibi toplum mensupları için farklı sosyal ve kültürel normların anlaşılması ve eşit değere ve haklara sahip bireyler olarak saygı görebilmeleri amacıyla yürüttüğü faaliyetler arasında şunlar yer almaktadır:

  • Sosyal faaliyetler (örn. sanat ve el sanatları kursları, diyalog oturumları, konuşma kulüpleri)
  • Kültürel faaliyetler (örn. geziler ve şehir turları, müze veya tarihî alan ziyaretleri)
  • Spor faaliyetleri (örn. futbol maçları)
  • Gönüllülük programları
  • Belirli gün ve hafta kutlamaları dahil olmak üzere etkinlik ve festivaller (örn. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 18 Aralık Dünya Mülteciler Günü vb.).
04

Kapasite Geliştirme

Alman hükümeti ve AB tarafından ortak finanse edilen Toplum Temelli Yerel İnisiyatifler Projesi (CLIP 2), Türkiye’nin görece daha az hizmet alan bölgelerindeki yerel inisiyatiflerin teknik becerilerini ve yönetsel ve kurumsal kapasitelerini güçlendirmek için bireysel ve kurumsal düzeyde tedbirler almaktadır. Ayrıca, CLIP 2, STK’lar ile her düzeydeki kamu ortakları arasındaki işbirliği ve koordinasyon mekanizmalarını güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu sayede nitelikli, bütüncül ve birbirini tamamlayıcı nitelikte hizmetlerin sunulması mümkün olmaktadır. Kurumsal sürdürülebilirliği sağlama özel amacıyla ADA Türkiye kurulmuştur.

ADA Türkiye, kapasite geliştirme, ağ oluşturma ve işbirliği için bir temel olarak akran öğrenimini ve akran değişimini desteklemektedir. Ağ, sivil toplum aktörlerini, özellikle de yerel girişimleri güçlendirmeyi ve faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Böylece, ADA Türkiye olarak hizmetlerimizin niteliğini artırmayı, daha geniş hedef kitlelere ulaşmayı ve akran desteğiyle birbirimizi güçlendirmeyi hedeflemekteyiz.

Mentörlük yaklaşımımız

ADA Türkiye’nin benimsediği mentörlük yaklaşımı, her seviyedeki ortaklar arasında bilgi ve deneyim aktarımına özel bir önem vermektedir. Büyük, köklü STK’lar, görece daha az hizmet alan bölgelerdeki küçük STK’lara “mentörlük” yapmak ve onları güçlendirmeye hazır olabilmek için GIZ’den özel kapasite geliştirme desteği almaktadır. “Mentörler”, küçük ölçekli STK’larla birlikte, işbirliği dönemi boyunca bir “küme” oluşturmaktadır. Bu küme, kurumsal ve teknik destek sağladığı yerel inisiyatifi izleyen bir danışman, yani mentör ve işbirliği yaptığı STK’lardan oluşmaktadır.

Küme” içindeki küçük STK’ların kapasiteleri proje yönetimi (idari, finans, izleme ve değerlendirme, görünürlük ve iletişim, kaynak geliştirme), kurumsal gelişim (kurum yapısı, belgeler ve politikalar, İK usulleri, stratejik planlama) alanlarında ve ayrıca mentör kuruluşun uzmanlığı ve yerel inisiyatifin ihtiyaçlarına bağlı olarak tematik alanlarda iyileştirilmektedir.

Öte yandan, büyük ölçekli STK’lara, “çarpan” etkisi yaratmak amacıyla, mentörlük rollerini destekleyici kapasite geliştirme araçları da sunulmaktadır. Böylece ağ, sivil toplumun güçlendirilmesi için sürdürülebilir bir kapasite geliştirme yapısı sağlamakta ve ortak öğrenim ve bilgi değişimi için ideal bir diyalog ortamını teşvik etmektedir.

Ağ ve mentörlük yaklaşımı, farklı büyüklük ve kapasitelerdeki ADA Türkiye üyeleri arasında etkin işbirliği için bir çerçeve sağlamakta ve STK’ların birlikte çalışabilecekleri, kapasite geliştirebilecekleri, yönlendirme yolları oluşturabilecekleri, güvenilirliklerini artırabilecekleri ve gelecekte (ulusal ve uluslararası) fon alabilecekleri sürdürülebilir bir mekanizma oluşturmaktadır.

Ağın gelecekte kendini geliştirip büyüyerek, ağa katılacak ya da tümden devralacak diğer sivil toplum bileşenleri için de ilgi çekici hale gelmesi ve bağımsız olarak işlemesi planlanmaktadır.

BİZİ DESTEKLEMEK