“Namaz kılarken öldürmeye kalktılar beni. Üç parmağımı orada kaybettim. Zulüm dayanılmaz boyuta ulaştığında karımla çocuklarımı alıp her şeyi arkada bırakarak oradan ayrıldım.”

Afganistan’da bir antika dükkânım vardı. Bir gün Taliban geldi, ben de o sırada namaz kılıyordum. “Camiye niye gitmedin?” diye sordular. Namazda olduğumdan yanıt vermedim. (Öğle namazını saat 3 gibi kılıyordum.) Adamlardan biri silahının dipçiğiyle bana vurdu, sonra tekme attı. Namazda olduğumdan bir şey de söyleyemedim. 
 
Elimi demir kapıya koymuştum. Adam kapıya tekme atınca elim arada kaldı.
 
Oracıkta bayılmışım. Onlar da beni orada bırakıp gitmişler. Diğer esnaf arkadaşlar hastaneye götürmüşler beni. Kendime geldiğimde parmaklarımı kestiklerini gördüm.
 
Dükkânıma geri döndüğümde yine zulüm gördüm. O yüzden her şeyi arkamızda bırakıp ayrıldık.
 
Karımı kaybedene kadar çalışabiliyordum. Ama artık çalışamıyorum. Kızım da çalışamıyor. Oğlum da yaralandığı için onu acil ameliyata almışlardı. Diğer kızımsa terzi. O da ancak kendi ailesine bakabiliyor.
 
Hayat zor… Çok zor… Her yönden çok zor…

https://youtu.be/W5rr2zjsIDQ?feature=shared
Daha Fazlası

Proje Hakkında

Projenin amacı mülteciler ile ev sahibi toplumun hassas durumdaki mensuplarının psikososyal ve sosyo-ekonomik dayanıklılığının güçlendirilmesidir.