Ailem ve ben Taliban’dan kaçtık. Önce İran’a gidip orada 15 yıl kaldık. İran’da savaş yoktu ama özgürlüğümüz de yoktu. Gece sokakta yürüyemiyor, hiçbir yerde saygı görmüyorduk. Çocuklarımız okula gidemiyordu. Ben bir meslek edinmeye çalıştıysam da izin vermediler. Ne zaman bir engelle karşılaşsak şu yanıtı alıyorduk: “Çünkü siz Afgansınız!“
Ama Türkiye’de öyle mi? Burada özgürüz. Geceleri sokakta dolaşabiliyor, dikiş nakış kurslarına katılabiliyorum. Türkiye’de insanlardan korkmuyorum.
2018’de Türkiye’ye ilk Van’dan giriş yaptık, daha sonra Ankara’ya gittik, sonra Birleşmiş Milletler bizi Kayseri’ye yönlendirdi. İyi ki de yönlendirmişler. Burada komşum vasıtasıyla Afgan Mülteciler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (ARSA) ile tanıştım. Ben el sanatları kurslarına giderken kızlarım burada İngilizce öğrendiler. ARSA’nın neredeyse tüm hizmetlerinden faydalandık. Hukuki bilgilendirme toplantılarına katılıp haklarımıza dair çok şey öğrendik. Bu projeye ne kadar teşekkür etsek az.
Çocuklarımın okula gidebildiği, huzur içinde olduğu, savaştan uzak, istedikleri bölümlerde okuyabilecekleri bir gelecek istiyorum.
Ben sadece bir parça huzur için Türkiye’ye geldim. Kimse vatanını mecbur olmadıkça terk etmez.